OBLOMOV / IVAN GONÇAROV

Hasan Ali Yücel Klasikleri Sabahattin Eyüboğlu, Erol Güney çevirisini okuduğum kitap tek kelime ile harikaydı. Bunun en büyük nedeni de tabi ki çevirmenler çünkü diğer yayınlara özellikle baktım aynı etkiyi yaratmıyor. Uşak Zahar’ın efendisi Oblomova verdiği cevaplar gerçekten insanı gülmekten kıran bir etkiye sahipti. Kitabın başında çevirmenlerin açıklaması var okumanızı tavsiye ederim 3 dilden yararlanılmış çeviri için ve gerçekten uğraş verildiğini anlıyoruz. Çoğu ülkede tam istenilen etkiyi yaratmamış kitap çünkü çeviren kişiler kitabı pek anlamamışlar.

Kitaptan bahsedecek olursam o dönem bu tarz bir roman yazmak gerçekten cesaret isteyen bir iş çünkü Gonçarov Rus toplumunu eleştiriyor. Kitabı okuduğumuzda ise aslında dünya üzerinde birçok Oblomovlar olduğunu görüyoruz hatta çevremizde, bu da Oblomovluk diye bir kavramı ortaya çıkartıyor.

Kitapta en çok dikkat çeken karakterlerden biriside yakın arkadaşı Ştoltz kendisi Almandır üstelik ve daha çok batı burjuvasini, disiplini ve çalışkanlığı temsil eder. Ştoltz’un başını kaşıyacak bir vakti yoktur ve zamanı kıymetlidir. Oblomov ise daha çok doğu toplumunu ve tembelliği temsil ettiğini görüyoruz. Çocukluğundan beri uşaklarla, hizmetçilerle büyüyen İlya İlyiç çorabını bile kendisi giymez çünkü giyemez her şeyi uşağı Zahar’dan bekler Zaharsız nefes alamaz. Zahar’da öyle mükemmel bir uşak değil, efendisi gibi o da hiçbir iş yapmaz, bir iş yapmaya kalkar eline yüzüne bulaştırır her şeyi, insanı bir şey istediğine pişman eder. Açıkçası okurken beni en çok güldüren diyaloglar efendisi ile arasında geçenlerdi. Çiftlikteki işlerden, evin işlerinden haberi olmayan bir kimsenin dünyadan haberi olması da beklenemez zaten. Bu gibi kişilerin kandırılmaya ne kadar müsait olduğunu görüyoruz. Ştoltz ise hesabını bilen bir insan olduğu için Oblomov’a çoğu kez yardım etmeye kalkar hatta bayağıda uğraşır. Oblomov’dan bir şeyler koparmaya çalışan insanların en sevmediği ve korktuğu kişi Ştoltz diyebiliriz. Aşık olması bile onu o tembellikten kurtaramaz. Her şeye bir bahanesi var. Dürüst ve oldukça saf bir kimsedir Oblomov, ailesinin zamanında hiçbir işe elini sürdürmediği için rahata alışmıştır.

Kısacası hayatta Oblomov gibi birçok kimse hala mevcut ve olmaya da devam edecek bu tarz kimseler… Bir şeyleri ertelemeye, hiçbir işin sonunu getirmemeye, vazgeçmeye, verdikleri sözlerden caymaya oldukça yatkındır bu kişiler  ve böyle insanları hayata döndürmek için Ştoltz bile olsanız bir faydası yok. Dünya’nın en güzel ve sevecen kadını bile olsanız o kişi kendi dünyasına gömüldüğü sürece yalnız kalmaya mahkum böyle kişiler. Bir anlık heveslerle dünyayı fethedeceğine inansa bile anında sönen bu istekler ile yine tembelliklerine ve hayatın akışına karşı koymadan savrulduklarını görüyoruz. 

GAİA


Bunları da Beğenebilirsiniz

Hiç yorum yok:

Blogger tarafından desteklenmektedir.