MOULIN ROUGE (2001)

KIRMIZI DEĞİRMEN (2001)
IMDB: 7,6
YÖNETMEN: BAZ LUHRMANN

Türkçe ’ye Kırmızı Değirmen ismi ile girmiş olan film. 2001 yapımı romantik jukebox müzikal bir filmdir.

Pekâlâ, ilk olarak şunu söylemem gerekiyor müzikal film denilince çoğu kişi hemen kaçınıyor. Fakat bu öyle bir müzikal film değil evet şarkı söylüyorlar ama filmde söylenilen şarkılar zaten zamanında çoğu hit olmuş günümüzde bile dinlenen kült parçalar. En başta Nature Boy şarkısı ile başlıyor zaten. Filmde Nirvanadan, John Lennon ’a oradan The Police ’e kadar birçok kişinin parçası yer almış. Hatta o Elephant sahnesinde Christian, Satine ’i ikna etmeye çalışırken bir ara Kiss grubundan bile şarkı söylüyor. ‘i was made for loving you’



Filmin sonunu daha en başta söyleyen bir hikâyeye sahip olduğu için spoiler verme gibi bir durum olmuyor haliyle. Fransa ‘da ucuz bir otel odasına yerleşen başrol oyuncumuzun hayatı, Bohem hayatı destekleyen ve oyun yazarı olan birkaç kişinin komik bir tesadüf sonucu yolları kesişir ve Christian kendini oyunun içinde bulur. Daha sonra olaylar Christian ‘ın bir fahişeye aşık olmasıyla başlıyor ve o şekilde devam ediyor. Bohem Hayat: ‘ özgürlük, güzellik, doğruluk ve aşk’ diye tanımlıyor bizimkiler ve absent etkisi ile Kylie Minogue yeşil bir peri olarak şarkıya başlıyor fakat oldukça kısa bir pasaj buradaki…

Ama benim anlatmak istediğim kısım film değil, filmde kullanılan şarkılardan sahne dekorlarına olsun her şey o kadar mükemmel ki. Açıkçası filmin kendisinin yönetmenden daha çok tanındığını söyleyebiliriz. Zaten yönetmeni öyle film çekiyim çok para kazanayım diyen bir kişi değil. Filmografisine baktığımızda çok fazla bir film çekmediğini görürüz. Yalnız çektiği filmlerin hepsi de görsel bir şölen olduğunu belirtmem gerekir. Yönetmen daha çok canı istediği gibi rahat bir şekilde her detayı düşünerek ve filmin her aşamasında olması buna örnek… Filmin daha başlangıcı bile, hani şu 20th Century yazısı çıkıyor ya ne kadar detaya inildiğinin göstergesi, daha sonra masalsı bir şekilde başlayan filmimiz o şekilde devam ediyor bazı sahneleriyle güldürürken bazı sahneleri ile de oldukça duygulandırıyor. Birkaç yorumda filmin teması için çok göz yoruyor falan denilmiş. Ben aksine oldukça zengin ve göz alıcı buldum. Hint kültüründen birçok öğe bulunduğu için zaten izleyenler hatırlar hani Mihrace ve Fahişenin hikâyesi diye bir oyun yazılıyor ’spectacular spectacular’ filmde, haliyle o temaya ağırlık verilmesi normal özelliklede filmin sonlarında daha da belirginleşiyor. Satine karakterinin giydiği elbiseden kullandığı taçlara kadar her şey çok iyi düşünülmüş. Zaten 74. Akademi ödüllerinde de en iyi sanat yönetimi ve en iyi kostüm dalında film 2 Oscar almış. Oyunculuklara gelecek olursak şarkıları o kadar iyi söylemişler ki hani onu da geçtim bu rol için, filmi izledikten sonra başka kişileri düşünemedim.




Filmde kullanılan çoğu şarkıyı film bittikten sonrada açıp defalarca dinlemişimdir ki zaten playlistimde mevcut. John Lennon ‘ın  ‘’Your Song’’ şarkısına Christian ’ın yorumu daha en başta bayılmama neden oldu. Tango sahnesinde söylenilen ‘’Roxanne’’ coverı ve danslar; filmi izleyen bir kişiye sorsak sanırım ilk olarak tango sahnesini söyleyecektir. Bana sorulsa ben saatlerce her sahneyi anlatırım o ayrı tabi. Daha sonra ‘’Come What May’’ şarkısının başlaması ve yine bir müzikal şölene dönüşmesi filmin. Film normal bir şekilde ilerlerken şarkıya giriş ve birden masalsı bir atmosferin içine almasıyla ikilinin arasındaki duyguyu da çok iyi veriyor. Bazı sahnelerde oldukça güldüm filmin en başında Satine kendini yerden yere atıyor, olayı çok farklı anlayıp sonra Christian çok şükür şarkıya giriyor. (Your Song) aynı şekilde Dük ile olan bir sahnede de Madonna’nın ‘’Like a Virgin’’ yorumu oldukça eğlenceliydi. Filmde her durumdan usta yalanlarıyla kurtulmayı başaran Moulin Rouge ’un sahibi Harold Zidler ’da oldukça başarılıydı.

Film ismini Paris ‘te bulunan bir gece kulübünden alıyor. Yani gerçekte olan bir mekân ama oraya giden birkaç arkadaşım çok abartıldığını ve pek hoşlarına gitmediğini söyledi. Bana kalırsa zaten çok bir şey beklemeden gidilip görülmesi gereken bir yer bir açıdan filmde zaten bin türlü dekor falan var.



Bir sonuca bağlamam gerekirse, müzikal sevmeyen bir kişinin bile izlediğinde filmi sevmese bile mutlaka bir sahnesinin bile oldukça hoşuna gideceği bir yapım olacak diye düşünüyorum. Ben çok sevdiğim için filmin her sahnesinin bende ayrı bir yeri var. Yeni tanıdığım bir kişiye sorduğum iki film vardır diğerini daha sonraki yazımda paylaşmayı düşünüyorum.

Yazımı şu şekilde bitirsem sanırım daha doğru olacak gibi ‘’Güzelliğe inanıyor musun? Özgürlüğe? Gerçeğe? Ve Aşka? Eğer evetse bizi kandıramazsın sende Bohem Devrimin Çocuklarının sesisin… ‘’
Çok bahsettim şurda dursun bari
GAİA


Bunları da Beğenebilirsiniz

Hiç yorum yok:

Blogger tarafından desteklenmektedir.