İKİ FRİDA

Carmen Frida KAHLO CALDERON
Sanatçı kişiliğinin yanısıra feminist ve komünist olan, etkileyici kişiliği ile birçoğuna ilham olmuş tanınmış kadın ressamlardandır Frida Kahlo. Acılardan beslenen ressam imgeler ile duygu yoğunluğu, fiziksel ve psikolojik acının en yalın açıklamasını sunar bize."İki Frida" tablosu da işte saf acıyı resmettiği tablolarından biridir. 
Her bakıldığında insana duygu yoğunluğu yaşatan "İki Frida" tablosu bir otoportredir. Bir kadının acılarını, çaresizliğini insanın yüzüne çarpan tablo ;ressamımız ne kadar kendisinin sürrealist olduğunu kabul etmese de sürrealist imgeler taşımaktadır. Resimlerini bir biyografi, bir anı defteri gibi kullanan Frida Kahlonun eserlerini daha iyi anlayabilmek için hayatına ve düşün yapısına bakmamız gereklidir. 

Tam adı Magdalena Carmen Frida Kahlo Calderon olan sanatçımız, 6 Temmuz 1907 tarihinde Meksika' nın Coyoacan şehrinde doğmuş, 13 Temmuz 1954 vefat etmiştir. Fakat her seferinde doğum yılını 7 temmuz 1910 olduğunu, devrimler ile birlikte yeni Meksika' da doğduğunu dile getirmiştir. Kahlo'nun hayatına baktığımızda inanılmaz derecede zor bir hayat ve büyük bir yaşam mücadelesi görürüz. Acıyla çok küçük yaşta tanışır sanatçımız.  Altı yaşında iken çocuk felci geçiren Kahlo, hastalığını atlatır fakat bir bacağında özür kalır. Çevresindeki yaşıtları arasında alay konusu olan ressamımızın çocukluğu bu yüzden çok zor geçer. Babasının yardımları ile bunun üstesinden gelmeyi başarır ve eğitim çağına geldiğinde dönemin en iyi okullarından olan Ulusal Hazırlık okulunda okumaya başlar. Bu okul onun hayatının  önemli bir  dönemeci olur çünkü burada sanatla tanışacak, dönemin ünlü sanatçılarından ders alacak ve komünizm ile tanışacaktır. Düşün hayatını etkileyecek, ileride önemli isimler halini alacak insanlarla da uzun süreli olacak arkadaşlıklar geliştirecektir. 18 yaşına geldiğinde ise hayatının geri kalanını cehenneme çevirecek bir kaza geçirir. Okuldan eve dönerken bindiği otobüs tramvay ile çarpışır ve çok sayıda ölünün olduğu kazadan Frida Kahlo ağır yaralı olarak kurtulur. Demir bir çubuk sol kalçasından girerek önce leğen kemiğini kırar daha sonra cinsel organını parçalayarak çıkar. Bu olay nedeniyle sonraları birçok defa  düşük yapacak, 32 defa ameliyat geçirecek, sağ bacağını kaybedecek ve hayatının yarısını korseyle geçirecektir. Kazadan sonra yatağa mahkum olan Kahlo ailesinin teşviki ile resim yapmaya başlar. Yattığı yatağın tavanına asılı aynaya bakarak otoportrelerini yapmaya başlar.
3 yıl sonra yürümeye başlayan Kahlo  sanat ve komünizm ile daha çok yakınlaşır ve bu sayede 1929 yılında o sıralar Meksika'nın ünlü ressamı olan Diego Rivera ile tanışır ve aşkları kısa sürede evliliğe dönüşür. 1930 yılında Diego Rivera' ya gelen bir iş teklifi üstüne ABD' ye taşınırlar fakat çok geçmeden evlilik hayatında büyük sorunlar baş göstermeye başlar. Diego'nun sadakatsizlikleri ve Kahlo'nun gençliğinde geçirdiği kaza nedeni ile bir türlü çocuğunun olamaması onu psikolojik bir çöküntüye sürükler ve sonunda evlilikleri boşanma ile sonuçlanır.  

İşte "İki Frida" Tablosu sanatçının bu dönemine denk  gelmektedir. Resminde çektiği acı ve gerçeği yansıtmıştır. Tablo incelemesine gelirsek; Baktığımızda yanyana duran sandalyeler de oturmuş iki Frida görmekteyiz.Sol tarafta oturan Frida' nın üzerinde Avrupai elbise bulunurken sağdaki Frida üzerinde ise Meksika kültürüne ait yerli giysileri yer almaktadır. Burada İki Frida bulunması ile sanatçı iki  yönünü de bize göstermiş. Biri Diego'nun çok sevdiği, sanatçı olarak saygı duyduğu Meksika yerlisi Frida (Kahlo'nun sırf Riveva sevdiği için yerli giysileri giyerek gezdiği bilinmektedir), diğeri ise Avrupaya kocası ile giden fakat Diego'yu kaybederek geri dönen  bu yüzden kalbi yarım kalan Frida ... 

Sol taraftaki Avrupai Frida'nın kalbinden çıkan damar, Meksikalı Frida'nın kalbine ordan da onun elinde tuttuğu minik bir resme bağlıdır. Tabloda tam net görünmese de Meksikalı  Frida'nın elinde tuttuğu resim Diego'nun çocukluk resmidir. Bu imgeleme ile iki Frida'nın da kalplerinin bir olduğunu ve Diego'ya bağlı olduğunu söyleyebiliriz. Kahlo'nun "Başlangıç Diego, çocuğum Diego, yapıcı Diego, ressam Diego, kocam Diego, dostum Diego, anam Diego, ben Diego, evren Diego" sözünden Rivera' ya ne kadar değer verdiğini ve ne denli büyük bir aşk ile bağlı olduğunu görüyoruz. 
Burada bir diğer dikkat edilmesi gereken kanın ve kırmızının kutsallığı... Katolik inancına göre kan İsa'nın kurban edilişini  yani yaşam ve kurtuluşu temsil etmektedir. Kahlo bu imgeler ile kendi kökenlerine de değinmiştir. Azten inancına göre kalp dini ritüeller sırasında yerinden sökülüp yakılırmış. Yani Diego'nun Kahlo için yaşamı ve kutsallığı temsil ettiğini görüyoruz. Kalplerinin açıkta bulunması ise çektiği acıya bir göndermedir. Soldaki Frida bir makas yardımı ile kalbinin kanamasını durdurmaya çalışır fakat başarılı olamaz, kanı durduramaz ve dökülmeye devam eder.Bu da soldaki Frida'nın Diego ile kopan bağlarını temsil etmektedir. Acı içindeki bu iki Frida'nın elele tutuşması ise tek dostunun yine kendisi olduğunu gösterir bize. Arka plana bakarsak bulutlu, kasvetli bir hava görüyoruz. Havanın bu denli kapalı olması fırtınayı çağrıştırıyor ve Frida'nın iç dünyasının fırtınasını, bir felaketi temsil ettiğini anlıyoruz. 
Peki tablodaki yüzlere hiç dikkat ettiniz mi? Frida'ların  yüzünde neden hiç bir duygu belirtisi yok? 
Bunun sebebi ise Frida'nın kendine duyduğu öz saygısından gelmektedir. Frida hiçbir otoportresinde mimik kullanmamıştır. Hepsinin suratında bir metanet havası sezilir  ve asla kendine acıyan bir havası yoktur. Bu acının, kudretin ve gururun bir yansımasıdır onun için. 
Başka bir dikkat çekici detay ise yüzlerinde aşırı bir tüylenme ve vücutlarının kaba olmalarıdır. Bu da geleneksel güzellik anlayışına bir göndermedir. Feminist olan sanatçımız resimlerinde, erkek sanatçılar gibi ideal kadın ölçülerine sahip çekici kadın tipi yaratmamıştır. Kendisi minyon tipli bir kadın olmasına karşın çoğu resminde kendini iri yarı çizmiştir. Yüz kıllarındaki abartılı çizimler de keza öyle...  Sanatçımız küçüklüğünden beri cinsiyet kavramı hakkında büyük bir açmaz yaşamış ve cinsiyet ayrımı olmadan ilişkiler yaşamıştır. Kahlo yüz kıllarını abartılı kullanarak çift cinsiyetçiliğini vurgulamaktadır. 
Pablo Picasso'nun "Biz onun gibi insan yüzleri çizmeyi bilmiyoruz" dediği sanatçı Frida Kahlo, hayatını kendi gerçeğini resmetmeye adamış müthiş bir sanatçı olarak sanat tarihine geçmiştir. Son yıllarında dahi sanatından vazgeçmemiş ve 10 yıl boyunca yeni sanatçılar yetiştirebilmek için dersler vermiştir. Son zamanlarını doğduğu evde geçiren Kahlo burada vefat etmiştir. 

NOTT



Bunları da Beğenebilirsiniz

Hiç yorum yok:

Blogger tarafından desteklenmektedir.